Aydın’a şerefinizi, Irmağa haysiyetinizi bıraktınız

Ben Everest'e elimi, Annapurna'ya ayağımı bıraktım ama siz  

Aydın’a şerefinizi, Irmağa haysiyetinizi bıraktınız.

Sabah Gazetesi’nden Hasan Ay, şeref ve haysiyetini tıklama haberciliği aşkına kurban ettin. Dostluk(!) adı altında yapılan konuşmaları, bu konuda özellikle uyarılmana rağmen manipülasyon da ekleyerek haberi çarpıttığını insanlarla paylaşmak istedim. Bu benim siz; işgal güçleri hakkında kamu ile paylaşacağım bir uyarı. 

Habere de gönderme yaparak bu habervari korkak davranışınız hakkında bir iki çift laf etmek hakkımdır diye düşünüyorum.

Hayatta bir kez bile arkasına bakmadan yollara düşmemiş, bir ağaca kardeşi gibi sarılmamış, özgürce yaşamamış, karıncasından kedisine, tırtılından ceylanına, ayvasından göknarına, taşından toprağına doğanın hiçbir zerresine sevgi duymamış olmadığınızı elbette geçtim.

Haberde ‘’Taksim’den bisikletle yola çıktı’’ dediği bisikletin adının Gezi olduğunun belirtilmemesine de tabiidir ki hiç şaşırmadım.

İçinde bulundukları illüzyonun farkında olmayan, hayattaki tek amacı üstündekilere koşulsuz biat olan işgalcilere Uşak  kişiler bilsinler ki:

''Yitirilen, kaybedilen, kangren olan’’ sizler gibi yaratıkların yürekleridir. Şeref ve haysiyetleridir. Bundan fazlası değildir.

Sizin her şeyiniz var. Her şeyi duyar, her şeyi görürsünüz, kahpesiniz; Madenciyi  madende öldürür, ağaçları katleder, gençleri kurşunlarınıza hedef tahtası yaparsınız. 

Ancak bu şekilde devam etmeyeceğini bildiğinizden size sorun olacakları önce görmezden gelir sonra itibarını yıkarsınız tepeden tırnağa.

Ben Aydın Irmak. Bundan böyle işgal altındaki topraklarda savaş kuralları geçer. Bilin ki sizinle savaş halindeyim, son nefesime kadar dilimden barışı düşürmeden.

Benim Anam toprak, Babam su.

Hepimiz gibi. Her şey gibi.

Elsiz ayaksız  Doğa için öldürülen canlar için Yollardayım yine. 

Sevgiyle...